Neler Var?
Hayati bir rahatsızlık olmasa da kişinin yaşamını olumsuz etkileyen çölyak, nadir görülen sindirim rahatsızlıkları arasında yer almaktadır. Birtakım önemli rahatsızlıklar çölyak nedenleri arasında gösterilirken, özellikle sindirim sistemi sorunlarının da hastalık üzerinde etkili olduğu görülmektedir.
Çölyak Nedir?
Çölyak, tıp dilindeki adıyla glüten enteropatisi, vücudun bağışıklık sisteminin, buğday ve türevlerinde bulunan glüten maddesine karşı gösterdiği tepkidir. Çölyak hastalarının ince bağırsak yapıları, normal insanlara göre farklılık gösterir. Glüten emilimini gerçekleştiremeyen çölyaklı bağırsaklarda hasar meydana gelir. Bu da hastanın günlük yaşamsal işlevlerini olumsuz etkilemektedir.
Çölyak Nedenleri
Çölyak nedenleri ve risk faktörleri olarak şunlar sıralanabilir;
- İnce bağırsakların glütene karşı gösterdiği tepkinin nedeni, tıp dünyası tarafından henüz tam olarak bilinememektedir.
- Genetik mirasında, anne babasında ya da kardeşlerinde Çölyak hastası olanlar varsa kişinin de hastalığa yakalanma ihtimali yüksektir.
- Tahıllı ürünleri fazla tüketen toplumlarda hastalığın görülme oranı artarken, buğday, arpa, çavdar gibi gıdaların az tüketildiği yerlerde görülme sıklığı düşüktür.
- Yapılan araştırmalara göre ülkemizde, her 100 kişiden birinde çölyak hastalığı ya da belirtileri görülmektedir.
- Lenfoma, bağırsak kanseri, vitamin eksikliği, obezite, down sendromu, osteoporoz ve depresyon hastalığında, çölyakın görülme sıklığı artmaktadır.
- Alkol ve sigara tüketimi de çölyak hastalığına yakalanmayı tetiklemektedir.
- Hastalığın belirtileri 1 yaştan itibaren görülebilmektedir. Kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görülür.
Çölyak Belirtileri
Çölyak hastalığının birçok belirtisi bulunmaktadır. Bunlar;
- Sık sık görülen bulantı ve kusma hali
- Uzun süren kabızlık veya ishal
- Kilo kaybı
- Adet düzensizlikleri
- Hamile kalmada yaşanan güçlük veya sık yapılan düşükler
- Geçmeyen baş ağrıları
- Diyabet
- Ciltte kaşıntı, kuruluk ya da cildin su toplaması
- Diş ve diş etinde görülen hassasiyetler (ağrı, koku, kanama, kuruluk)
- Vücut dengesinde bozukluk
- Kemik erimesi ve raşitizm
- Anemi
- Karında şişlik hissi ve gaz sıkışmaları
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Ellerde ve ayaklarda uyuşmalar
- Böbrek ve karaciğer hastalıkları
- Troid
- Depresif haller ve asabiyet
- İştahsızlık
- Halsizlik, yorgunluk ve ağrılı vücut
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
- Çocuklarda gelişim geriliği ve büyüyememe şeklide sıralanabilir.
Çölyak Evreleri
Çölyak hastalığı 5 evreden meydana gelmektedir. Bunlar;
Evre 1: İlk evrenin adı klasik çölyaktır. Hastada vitamin eksikliği, ishal ve zayıflama, ince bağırsakta emilim problemleri gibi belirtiler görülür. Glüten diyeti uygulanarak belirtiler önlenebilir.
Evre 2: Bu evre, diş rahatsızlıkları, mide bulantısı ve kusma, sindirim problemleri ve karaciğer rahatsızlıkları ile kendini belli eder. Atipik çölyak da denmektedir.
Evre 3: Sessiz çölyak olarak adlandırılan bu evrede herhangi bir belirti ve şikâyete rastlanmaz. Başka bir hastalık nedeniyle yapılan tetkiklerle birlikte rastlantı sonucu hastanın çölyak olduğu anlaşılır.
Evre 4: Bu evrede, şikâyetler ile gelen hastaya yapılan tetkikler pozitif çıkar. Bu sebeple 4. Evreye, potansiyel çölyak da denir. Hastalığın kontrol altında takip edilmesi gerekir.
Evre 5: Çölyak belirtileri vardır ancak hastaya teşhis konmaz. Glüten hassasiyeti yüksek olan hasta, tamamen glütensiz ürünler tüketmelidir.
Çölyak Tedavisi
Süregelen şikâyetler nedeniyle doktora giden hastaya yapılan tetkikler sonucu çölyak teşhisi konulduğunda, gastroenteroloji uzmanına yönlendirilir.Uzman hastaya, çölyak hakkında bilgi verir ve tek tedavi yöntemi olarak glüten diyetine başlaması gerektiğini söyler. Daha sonra hasta diyetisyene de yönlendirilir. Hastanın sağlık durumuna uygun olarak, glüten içermeyen gıdalardan oluşan diyet listesi hazırlanır. Diyete başlayan hasta belirli aralıklarla gastroenteroloji uzmanına ve diyetisyene giderek kontrollerini yaptırır.
Çölyak Korunma Yolları
- Buğday, yulaf, çavdar ve arpa gibi tahıllı ürünlerinin tüketimi tamamen durdurulmalıdır.
- Alkol ve sigara kullanımı azaltılmalı hatta uzak durulmalıdır.
- Gluten içeren hiçbir hazır gıda kullanılmamalıdır.
- Diyetisyen eşliğinde, dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır.
- Et, süt, yumurta, kuru baklagil, sebze, meyve gibi doğal ürünler tüketilmelidir.
- Glüten içerikli kozmetik ürünleri ve ilaçlar kullanılmamalıdır.